26 Mart 2015 Perşembe

Kızıma...


Bu gün seninle tanıştım sevgili kızım, güzel gözlüm, kuzum...
Nasıl da gülüyordun, mutluydun, heyecanlıydın. İlk kez görüyordum seni. Üstelik hayalini bile kurmadığım olsa nasıl olur acaba diye hiç düşünmediğim kız mı erkek mi olsun diye kavga etmediğim , 9 ay karnımda taşımadığım,  kokusunu, adını bilemediğim, bilmediğim kızım.

Bu gün birden bire karşıma çıktın. Seni bana gösterdi. Düşüncesizce davrandı. Hazır olup olmadığımı sormadı. Hazır değildim seninle karşılaşmaya. Sana '' Kızım '' demeye, bu satırları yazmaya.

Ben  sadece CV min çıktısını almak üzere gitmiştim. Dışarıda kar ve tipi vardı. Sen bilmezsin güzel kızım ben çok üşürüm. O nedenle kışı sevmem. İlkbahar ve yaz benim mevsimimdir. Biraz romantik, biraz melankolik ve birazda şaşkınım. Balık- alık diye takılabilirsin. Diğer bilmediğin ve bilemeyeceğin bir çok şey gibi ben bir balık burcuyum kızım. Alıklığım oradan gelir.

Başımda berem, boynumda atkım, montum ve kar botlarımla kafeye girdim. Üşümüş, ellerim soğuktan buruş buruş olmuştu. Dedim ya çok üşürüm. soğuktan gözlerimin feri gitmiş, rengim solmuştu.

Flash bellekteki CV dosyamın  yazıcıdan çıktısını istedim. Bilgisayarı açtı, dosyayı tıkladı ve Cv mi  inceledi. CV de ki fotoğrafı gösterip, bana döndü ;

 '' Kızınız size benziyor '' dedi.

''Kızım bana benziyor ? ''

'' Evet hemde çok. güzel bir kız ''

'' Teşekkür ederim.''
...

İyi de ben neye kime benziyordum acaba da adam beni benim kızım yaptı?


Ah be güzel kızım, bu satırları okumayacak, okuyamayacak ve beni hiç tanımayacaksın. Ben seni hiç doğurmadım ve doğmayacaksın.
Şimdi biliyorum ki; bir kızım olsaydı aynı ben olacaktı. Aynaya her baktığımda güzel kızımla , seninle göz göze geliyorum artık.
Karşılıklı gülümsüyoruz.

Bütün gün güldüğüm bir olayı böyle yazdım. Çünkü sen doğmadın ve doğmayacaksın ya, doğmamış çocuğa, geleceğe mektup yazarlar ya, eh işte bende eksik kalmayayım dedim.


Hoşcakal kızım!...









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder