12 Mayıs 2015 Salı

Aya Triada


Kendime hediye almaya ve kendimi ödüllendirmeye bayılırım. Self servis olarak aldığım ödülüm baklava tabağını büyük bir iştahla yemek için boş masa arıyordum ki bir beyefendi bana seslendi masasına davet etti. Ayakta kalmama gönlü razı olmamıştı.

Bir tabak tatlı ve tatlı bir sohbet eşliğinde adının Niko ve kilisedeki koroda şarkı söylediğini öğrendim. Niko kilise dedi ben cami dedim. Ne O benim tarif ettiğim yerde Camiyi anımsadı ne de ben O nun tarif ettiği yerdeki kiliseyi anımsadım. Nezaketen her ikimizde konuyu fazla uzatmadık.

Çaylarımızda geldi. Nazik daveti ve sohbeti için teşekkür ettim vedalaştık.

Bu gün Kadıköyü' nde boğadan Moda'ya doğru Bahariye caddesinde yürüyorum. Çıtır simidimi almışım Moda da çay beni bekler. Her zamanki gibi caddenin sonuna doğru sağ tarafta kalan caminin bahçe duvarında mola verdim. Etrafa bakındım. Gökyüzüne doğru başımı kaldırıp derin bir nefes aldım. Nisan yağmurları eşliğinde. Oh mis gibi bulutlar, güneş, mavi gökyüzü,  hayat ne hoş derken caminin kubbesinin tam orta yerinde kocaman bir Hac gördüm.

Anında bir hareketlenme sokağa sap, binayı incele kapıyı bul ve tabelasını oku: Aya Triada Rum Ortodoks kilisesi.

Cami olduğunu sandığım, gölgesinde mola verdiğim yer oldu mu sana kilise. Hemen kapıdan girdim.  Ayin varmış oturup dinledim. Anladım mı? Hayır. Sonuçta ortak noktamız bir ilahi gücün Allah - Tanrı-nın varlığı. Rahiple karşılıklı dualarımızı ettik.

Allah kabul etsin. :)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder