26 Mart 2015 Perşembe

AŞK VE NEFRET YOLCULUĞU


 Yüzüne baktığımda kızarmış olduğunu gördüm. Ellerine sahip olamıyor. Ellerini ovuşturuyor avuçlarının içerisinde narin parmakları kırılacak sanki. Gülümsemesini ve reflekslerini kontrol etmeye çalışıyor nafile. Göğsü hızla inip kalkıyor bu arada  gülümsüyor, ruhu bedenini terk etmek üzere.
 
Bir an bayılacağını düşünüyorum.

'' İyi misin'' diye soracakken beynimde şimşekler çakıyor. Bildik kokuyu alıyorum. Dünyanın en güzel kokusu. 

AŞK!...

Belediye otobüsünün arka tarafında aşk kokusu var. Genç kızın gözlerinin içine bakıp gülümsüyorum onu anladığımı hissettiriyorum.
Karşılıklı gülümsüyoruz. Sanki rahatlıyor. Delikanlı yanında oturuyor hiç konuşmuyorlar. Birbirlerine bakmıyor dokunmamak için çaba harcıyorlar. Belli ki ilk kez çıkıyorlar ve genç adam genç kıza otobüste ineceği durağa kadar eşlik edecek.
 
Ne romantik.  

50-55 yaşlarında '' Kalkın bakim gençler'' diyen sarışın hanımefendi çocukları kaldırıyor onların yerine oturuyor.

''Sen çocukları yerinden kaldırmaya utanmıyor musun? '' diyor adam.

Sarışın kadın : '' Sana ne?''

...

Başka bir yolcu: '' Sizi mi dinleyeceğiz ? ''

Adam : '' Sen sus be ! ''

...

Kavga uzuyor kadına sözlü şiddetin örneğini gösteriyor adam.

Adam : '' Sokakta sürt sürt gez. Sonra gel çocukları yerinden kaldır ''

Aşkın kokusu , genç kızın içinde uçuşan kelebekler, yüzlerdeki gülümseme uçup gidiyor.

Adam nefret ve kin dolu büyümüş gözleriyle iğrenç cümleler sarf ederken
iki gencin gözlerindeki ışığı, aşkı görmemişti. Görseydi sarışın kadının onları yerinden kaldırmakla kızın heyecanını biraz olsun hafiflettiğini, koyacak bir yer bulamadığı elinin  kolunun biriyle düşmemek için tutunmak zorunda kaldığını, genç kızın sarışın kadına içinden teşekkür ve minnet duyduğunu görebilirdi.

Nefret dolu yürek, nefret dolu bakışlar arasında otobüsten inerken aşk dolu bir çift yürek yoluna devam ediyordu.

Aşk olsun be Adam!











2 yorum: